Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Bioritim, Dr. Hermanna Swoboda ve Dr. Wilhelm Fliess keşfedilmiş, fakat doğruluğu henüz kanıtlanmamış kuramsal bir tezdir.
Sistemin esası doğum anımızdan itibaren üç farklı saykıla bağlı dünyaya geldiğimizi anlatır. Bunlar fiziksel, duygusal ve zihinsel ahenklerdir. Bu ahenkler doğum anımızla birlikte başlar ve her ahenkin uzunluğu birbirinden farklı olduğu için bunlar genellikle farklı ahenklerde devam ederler.
Fiziksel ahenk 23 gün, duygusal ahenk 28 gün ve zihinsel ahenk ise 33 gün uzunluğundadır. Bu üç ahenk 0 dan başlar, pozitif ve negatif bölümler olarak bir dalga şeklinde devam ederler. Ahenkler Pozitif bölümldeyse insanın kendisini daha iyi hissetiği söylenir.
Hesaplanışı: Eğrilerin fonksiyonları şu şekilde hesaplanır
fiziksel: sin(2πt / 23),
duygusal: sin(2πt / 28),
zihinsel: sin(2πt / 33),
sezgisel: sin(2πt / 38),
t, doğduğunuzdan beri geçen günlerin sayısıdır.
İnsanların hayatı, ritmik yani düzenli biyolojik döngülerden etkilenir ve bu etkilerle ilgili iyileştirmeler, düzenlemeler aramaya başlar. Bu ritmler, çeşitli biyolojik işlemleri başlatırlar veya kontrol ederler. Klasik olarak insan davranışlarını yöneten 3 biyoritm vardır:
1. Fiziksel
2. Duygusal
3. Akli
Bazıları, ilave başka ritmler olduğunu da iddia etmektedirler. Kimileri de biyoritmlerin, vücudumuzdaki biyoelektriksel etkileşimleri sonucu meydana geldiğini söylemektedirler.
Yukarıdaki temel kurala göre,
1. Fiziksel döngü – 23 gün
- koordinasyon
- güç
- sağlık
2. Duygusal döngü – 28 gün
- yaratıcılık
- hassaslık
- ruh hali
- algılama
- bilinçlilik
3. Akli döngü – 33 gün
- dikkat
- analitik işlevsellik
- mantıksal analiz
- hafıza, hatırlama
- iletişim
Bunlar, grafik olarak da resmedilebilirler, genellikle simetrik veya asimetrik sinüs dalgaları şeklinde çizilirler. Bu sinüs dalgasının tabiatına göre, biyoelektriksel etkinliklerin döngüsel akışı, periyodik yani düzenli değişikliklere yönelir. Her döngü bir pozitif faz(%0…%100) ve negatif(%0….%100) faz arasında gidip gelir. Bu esnada biyoelektriksel etkinlikler azalır veya artar.
Çoğu teoriye göre, dalga biçimleri, her bireyin doğduğu gün başlar, (%0 olarak) Buna doğal ,temel çizgi denir, dalga biçimlerinin, bu temel çizgiyle çakıştığı günlere ise ‘kritik günler’ denir. Bunun anlamı, döngü ortamında, görevlerin yapılması, yerine getirilmesi, kritik olmayan günlere kıyasla, daha güç, daha zor olacak demektir.
İşte o yüzden, insanların biyoritm eğrileri, haritaları çizilir ve hangi günlerin kritik günler olacağı hesaplanır.
Klasik tanımlamaya göre bir insanın doğduğu gün elverişsiz bir gün kabul edilir. (58 yıl sonra aynı 3 döngü minimum değerlerinde eşzamanlı olduklar çakıştığı için).
Teori sadece insanlara uygulanır ve her döngünün değeri, her bir bireyin hayatındaki belli bir tarihte hesaplanabilir. Ve bunu yapan web siteleri bile var…
İş yerlerinde, demiryollarında, havaalanlarında, biyoritmden faydalanmaktadır. Bir pilot Japon ve Amerikalıların davranışlarını biyoritmlerine göre açıklamıştır: Pilot kayıtlarında, en büyük hataların kritik günlerde ortaya çıktığını ama kişinin bu günlerde azami dikkat göstererek, güvenliği yeterince sağladığını bildirmiştir.
ABD hava yolları 1970’lerden 1990’ların ortalarına kadar biyoritm kullanıyormuş. Japonların Nippon Express’i halen biyoritm kullanmaktaymış.
Innsbruck Üniversitesi’nden profesör Alfred Teltscher ise öğrencisinin iyi günleri ile kötü günlerinin 33 günlük bir ritmi takip ettiği sonucuna varmış. Teltscher, beynin akli yetenek ve dikkat hali ve absorbe etmesinin de 33 günlük döngüler halinde tekrarladığını belirtmiş.
Yani, basitçe söylersek biyoritm gününüzde, havanızda olduğunuz ve olmadığınız günlerin gelişigüzel değil de, düzenli bir şekilde ortaya çıktığını ortaya koyuyor. Doğum tarihinizi söyleyerek internette bedava biyoritm haritanızı çıkarmanız mümkün.
Buna karşın biyoritme inanmayanlar ve bunu bilimsel bulmayanlar da var.
Bu konu 20. y. y başlarından itibaren tıp, hava ve kara trafiği, sanayi, sigorta ve giderek spor alanlarında dikkate alınmaya başlanmıştır. Bu alanlarda yapılan pek çok araştırma, alınan sonuçların biyoritm grafiklerinin durumları ile yakından ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır.
Fiziksel devre 23 gün sürer. Bu sürenini ilk yarısında fiziksel güç ve dayanıklılık yüksektir. İkinci yarısında ise fiziksel kapasite düşük olduğundan organizma çabuk yorulur. Hal böyle ise sporcunun durumunu bilerek değerlendirmek, yüklenme yoğunluğunu azaltamayacağımız bir zamanda ya da müsabakada ise uygun ilaçlarla destekleyerek, hasta olma, sakatlanma v. b riskleri azaltmak gerekir.
Duygusal devre 28 gün sürer. Bu sürenin ilk yarısında sinir sistemi ile ilgili sevgi, zeka, duygu gibi durumlar olumludur. İkinci yarısında ise sinirli, alıngan davranışları bakımından olumsuzdur. Bu durumlarda sporcuya karşı tahammül gösterip, anlayışlı davranmak ve motive etmek için uygun yolları seçmek gerekir.
Zihinsel devre 33 gün sürer. Bu sürenin ilk yarısında kişi öğrenmeye daha yatkındır. Kolay kavrar ve net düşünebilir, hafıza iyi çalışır. İkinci yarıda ise düşünme kapasitesinin tamamı kullanılmadığı için öğrenme zordur. Yaratıcı düşünemez ve çözüm yolları bulmada güçlük çeker. Bu durumdaki sporcunun özellikle süratle devam eden müsabaka içinde zekice ve çabuk kararlar vermesi beklenmemelidir.
Her üç devrenin birini, sonuncu ve ortasındaki günler kritik günlerdir. Bu günlerde kişinin özellikle dikkatli olması mecbur kalmadığında önemli kararlar almaması, önemli ve yeni denemelerde bulunmaması gerekir. Özellikle fiziksel devrenin kritik günü çakışan diğer kritik gün var ise “ikili kritik gün”oluşmuştur. Ve son derece riskli bir durumdur. Araştırmacılar böyle ikili kritik günlerin yılda en çok altı kez ortaya çıkabileceğini ve bu sayının azlığının şans olarak görülmemesi gerektiğini belirtmektedirler.
Biyoritmik devrelerin grafiğini çıkartmak için kişinin doğduğu günden itibaren biyoritmi görülmek istenen aynı ilk gününe kadar yaşadığı süre bulunarak bazı hesaplar yapılır.
Bu hesaplamaların pratik olarak yapılabilmesi için geliştirilmiş tablolar bulunmaktadır. Ancak biyoritmin kullanımının, yaygınlaşmasına bağlı olarak hazırlanan bilgisayar programları en kısa yoldur.
Doğum tarihi ve istenen tarih bilgisayara girildiğinde ekranda her üç devrenin grafiklerini görmek mümkün olmaktadır.
Tarih: 2016-03-02 01:56:55 Kategori: Sözlük
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Bioritm Nedir
Bu Yazıda Neler Var:
Sistemin esası doğum anımızdan itibaren üç farklı saykıla bağlı dünyaya geldiğimizi anlatır. Bunlar fiziksel, duygusal ve zihinsel ahenklerdir. Bu ahenkler doğum anımızla birlikte başlar ve her ahenkin uzunluğu birbirinden farklı olduğu için bunlar genellikle farklı ahenklerde devam ederler.
Fiziksel ahenk 23 gün, duygusal ahenk 28 gün ve zihinsel ahenk ise 33 gün uzunluğundadır. Bu üç ahenk 0 dan başlar, pozitif ve negatif bölümler olarak bir dalga şeklinde devam ederler. Ahenkler Pozitif bölümldeyse insanın kendisini daha iyi hissetiği söylenir.
Hesaplanışı: Eğrilerin fonksiyonları şu şekilde hesaplanır
fiziksel: sin(2πt / 23),
duygusal: sin(2πt / 28),
zihinsel: sin(2πt / 33),
sezgisel: sin(2πt / 38),
t, doğduğunuzdan beri geçen günlerin sayısıdır.
Bioritm Nedir ? (Detay)
Biyoritm, duygularımızdaki, beynimizdeki değişen bir döngü sistemidir. Türkçeye çevirirsek ‘hayat ritmi’ diyebiliriz. Temel teorisi:İnsanların hayatı, ritmik yani düzenli biyolojik döngülerden etkilenir ve bu etkilerle ilgili iyileştirmeler, düzenlemeler aramaya başlar. Bu ritmler, çeşitli biyolojik işlemleri başlatırlar veya kontrol ederler. Klasik olarak insan davranışlarını yöneten 3 biyoritm vardır:
1. Fiziksel
2. Duygusal
3. Akli
Bazıları, ilave başka ritmler olduğunu da iddia etmektedirler. Kimileri de biyoritmlerin, vücudumuzdaki biyoelektriksel etkileşimleri sonucu meydana geldiğini söylemektedirler.
Yukarıdaki temel kurala göre,
1. Fiziksel döngü – 23 gün
- koordinasyon
- güç
- sağlık
2. Duygusal döngü – 28 gün
- yaratıcılık
- hassaslık
- ruh hali
- algılama
- bilinçlilik
3. Akli döngü – 33 gün
- dikkat
- analitik işlevsellik
- mantıksal analiz
- hafıza, hatırlama
- iletişim
Bunlar, grafik olarak da resmedilebilirler, genellikle simetrik veya asimetrik sinüs dalgaları şeklinde çizilirler. Bu sinüs dalgasının tabiatına göre, biyoelektriksel etkinliklerin döngüsel akışı, periyodik yani düzenli değişikliklere yönelir. Her döngü bir pozitif faz(%0…%100) ve negatif(%0….%100) faz arasında gidip gelir. Bu esnada biyoelektriksel etkinlikler azalır veya artar.
Çoğu teoriye göre, dalga biçimleri, her bireyin doğduğu gün başlar, (%0 olarak) Buna doğal ,temel çizgi denir, dalga biçimlerinin, bu temel çizgiyle çakıştığı günlere ise ‘kritik günler’ denir. Bunun anlamı, döngü ortamında, görevlerin yapılması, yerine getirilmesi, kritik olmayan günlere kıyasla, daha güç, daha zor olacak demektir.
İşte o yüzden, insanların biyoritm eğrileri, haritaları çizilir ve hangi günlerin kritik günler olacağı hesaplanır.
Klasik tanımlamaya göre bir insanın doğduğu gün elverişsiz bir gün kabul edilir. (58 yıl sonra aynı 3 döngü minimum değerlerinde eşzamanlı olduklar çakıştığı için).
Teori sadece insanlara uygulanır ve her döngünün değeri, her bir bireyin hayatındaki belli bir tarihte hesaplanabilir. Ve bunu yapan web siteleri bile var…
İş yerlerinde, demiryollarında, havaalanlarında, biyoritmden faydalanmaktadır. Bir pilot Japon ve Amerikalıların davranışlarını biyoritmlerine göre açıklamıştır: Pilot kayıtlarında, en büyük hataların kritik günlerde ortaya çıktığını ama kişinin bu günlerde azami dikkat göstererek, güvenliği yeterince sağladığını bildirmiştir.
ABD hava yolları 1970’lerden 1990’ların ortalarına kadar biyoritm kullanıyormuş. Japonların Nippon Express’i halen biyoritm kullanmaktaymış.
Bioritmin Tarihçesi:
Bu teori 19. asıra dek uzanıyor, ilk bulan kişi Dr. Wilhem Fliess, hastalarının fiziksel, duygusal ve akli durumlarında 23, 28 ve 33 günlük benzer ritmler bulmuş. Viyana Üniversitesi’ndeki profesör Hermann Swoboda, ateşlenen hastalardaki düzenli değişiklikleri araştırırken, hastanın sağlığında ve ruh halinde düzenli/ritmik değişmeler fark etmiş. Ağrı, ateş, hastalanma, astım, kalp krizi ve tekrarlanan hayallerle ilgili bilgiler toplamış ve 23 günlük bir fiziksel döngü ile 28 günlük duygusal döngü olduğu sonucuna varmış.Innsbruck Üniversitesi’nden profesör Alfred Teltscher ise öğrencisinin iyi günleri ile kötü günlerinin 33 günlük bir ritmi takip ettiği sonucuna varmış. Teltscher, beynin akli yetenek ve dikkat hali ve absorbe etmesinin de 33 günlük döngüler halinde tekrarladığını belirtmiş.
Yani, basitçe söylersek biyoritm gününüzde, havanızda olduğunuz ve olmadığınız günlerin gelişigüzel değil de, düzenli bir şekilde ortaya çıktığını ortaya koyuyor. Doğum tarihinizi söyleyerek internette bedava biyoritm haritanızı çıkarmanız mümkün.
Buna karşın biyoritme inanmayanlar ve bunu bilimsel bulmayanlar da var.
Sporda Bioritm Nedir ?
Günümüzde antrenman programları uygulanırken ya da müsabık takım listesi belirlenirken göz önünde olan konulardan biride sporcularının biyoritm eğrileridir. Biyoritm eğrileri fiziksel duygusal ve düşünsel sistemleri yöneten enerji dalgalarının seyrini gösterir. Her organizma fiziksel, duygusal ve düşünsel olarak periyodik bir dalgalanma içinde canlanma ve dinlenme evreleri geçirirBu konu 20. y. y başlarından itibaren tıp, hava ve kara trafiği, sanayi, sigorta ve giderek spor alanlarında dikkate alınmaya başlanmıştır. Bu alanlarda yapılan pek çok araştırma, alınan sonuçların biyoritm grafiklerinin durumları ile yakından ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır.
Fiziksel devre 23 gün sürer. Bu sürenini ilk yarısında fiziksel güç ve dayanıklılık yüksektir. İkinci yarısında ise fiziksel kapasite düşük olduğundan organizma çabuk yorulur. Hal böyle ise sporcunun durumunu bilerek değerlendirmek, yüklenme yoğunluğunu azaltamayacağımız bir zamanda ya da müsabakada ise uygun ilaçlarla destekleyerek, hasta olma, sakatlanma v. b riskleri azaltmak gerekir.
Duygusal devre 28 gün sürer. Bu sürenin ilk yarısında sinir sistemi ile ilgili sevgi, zeka, duygu gibi durumlar olumludur. İkinci yarısında ise sinirli, alıngan davranışları bakımından olumsuzdur. Bu durumlarda sporcuya karşı tahammül gösterip, anlayışlı davranmak ve motive etmek için uygun yolları seçmek gerekir.
Zihinsel devre 33 gün sürer. Bu sürenin ilk yarısında kişi öğrenmeye daha yatkındır. Kolay kavrar ve net düşünebilir, hafıza iyi çalışır. İkinci yarıda ise düşünme kapasitesinin tamamı kullanılmadığı için öğrenme zordur. Yaratıcı düşünemez ve çözüm yolları bulmada güçlük çeker. Bu durumdaki sporcunun özellikle süratle devam eden müsabaka içinde zekice ve çabuk kararlar vermesi beklenmemelidir.
Her üç devrenin birini, sonuncu ve ortasındaki günler kritik günlerdir. Bu günlerde kişinin özellikle dikkatli olması mecbur kalmadığında önemli kararlar almaması, önemli ve yeni denemelerde bulunmaması gerekir. Özellikle fiziksel devrenin kritik günü çakışan diğer kritik gün var ise “ikili kritik gün”oluşmuştur. Ve son derece riskli bir durumdur. Araştırmacılar böyle ikili kritik günlerin yılda en çok altı kez ortaya çıkabileceğini ve bu sayının azlığının şans olarak görülmemesi gerektiğini belirtmektedirler.
Biyoritmik devrelerin grafiğini çıkartmak için kişinin doğduğu günden itibaren biyoritmi görülmek istenen aynı ilk gününe kadar yaşadığı süre bulunarak bazı hesaplar yapılır.
Bu hesaplamaların pratik olarak yapılabilmesi için geliştirilmiş tablolar bulunmaktadır. Ancak biyoritmin kullanımının, yaygınlaşmasına bağlı olarak hazırlanan bilgisayar programları en kısa yoldur.
Doğum tarihi ve istenen tarih bilgisayara girildiğinde ekranda her üç devrenin grafiklerini görmek mümkün olmaktadır.
Tarih: 2016-03-02 01:56:55 Kategori: Sözlük
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx